top of page

- 'Seni Görüyorum!'- 'Buradayım'

Yazarın fotoğrafı: Filiz ÇetinFiliz Çetin

En son, Avatar filminde bu selamlaşmayı görmüştüm. Na’vilerin  ‘I see you’ – ‘Seni Görüyorum’ diyerek karşısındakinin gözlerine derin derin bakışı çok güçlü gelmişti bana. Bugün ise benzer bir selamlaşmanın Zulu yerlilerinde de olduğunu okudum. Diğer bir insanı fark ettiğini göstermenin yolunun durmak ve o kişiye derin gözlerle bakmak olduğunu öğrenmek bana bu yazıyı yazmak için ilham verdi :) Güney Afrika’daki Zulu halkı birbirlerini selamladıklarında “Sawubona” derlermiş. “Seni Görüyorum” anlamını taşıyor. Ve bu selamlamaya verilen yanıt ise ‘Ngikhona’,  ‘Buradayım’ demekmiş.


– Seni Görüyorum

– Buradayım.



Çeviriler, bazen o dilin inceliğini ve gerçek anlamını puslandırıyor.  Eminim o dilde bu ifadeler çok daha yoğun ve derin bir karşılaşmayı içeriyordur: ‘Beni görene dek, ben yoktum. Beni fark ederek, beni görerek, ben varlık buldum’.


O ana ait olan bu ifade çok  tanıdık geliyor. Terapi odasında çalıştığımız çocuklarla, anne, babalarla… yüz yüze, bazen kelimeler bile olmadan, kurduğumuz göz teması ile iyileştirici olan beraberlik duygusu…  Gerçekten görebilmek ve görülebilmek güçlü bir deneyim.


İlkel topluluklarda bile bu durum, yalnızca bir metafor değil,  bir yaşam deneyimi. Hepimiz için öyle… Daha bebeklikten itibaren bakım vereni tarafından “ruhsal ihtiyaçları” görülemeyen kişilerin var oluşları ile ilgili yaşadıkları acı ve kaygı çok daha yoğundur çünkü “görülmemek var olamamak” gibidir. Görülmek ise varlığın onaylanmasıdır. İlk bağlantılar ve daha sonra da hayatta kurduğumuz ilişkiler iç dünyamızı belirgin şekilde şekillendirir.


İlişkisel nörobilim de bunun doğruluğunu ortaya çıkartmıştır. Birbirimizi nasıl gördüğümüz hem göreni, hem de görüleni dönüştürür. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren annemizin ya da bakım verenin bizi taklit etmesiyle beraber ayna nöronlar ve öztitreşim devreleri aktifleşmeye başlar. Bu şekilde ailemizin ifadelerini paylaşmaya başlarız ve duygusal olarak anlamlı bağlantılar yaşadığımız kişileri içselleştirmeye başlarız. Ve bu durum yine Zululara ait olan halk söylemi ile ne kadar uyumludur: ‘Umuntu ngumuntu nagabantu’:  ‘Bir kişi, diğer kişiler sayesinde bir kişidir’.


İlişki her şeydir.

 
 
 

Kommentare


bottom of page