top of page

Kalpten kalbe, sinir sisteminden sinir sistemine...

  • Yazarın fotoğrafı: Filiz Çetin
    Filiz Çetin
  • 14 Eyl
  • 1 dakikada okunur

Kalpten Kalbe, Sinir Sisteminden Sinir Sistemine

Uzun yıllar boyunca bilim insanları, sinir hücrelerinin yalnızca elektrikle haberleştiğini düşündüler. Ama 1920’lerde Otto Loewi’nin yaptığı basit ama derinlikli bir deneyde:

Bir kurbağanın vagus sinirini uyardığında kalbin atışı yavaşladı. Daha sonra bu kalbin sıvısını başka bir kalbe aktardı ve ikinci kalp de aynı şekilde yavaşladı.Çünkü sinyali taşıyan şey yalnızca elektrik değil, asetilkolin adında bir kimyasal mesajdı.


Vagus siniri beynimizden kalbimize, akciğerlerimize ve bağırsaklarımıza uzanan; bedenimizi sakinleştiren parasempatik sistemin en güçlü taşıyıcısıdır. Psikolojik açıdan güven, huzur ve duygusal düzenlenmenin biyolojik temelini oluşturur.


Loewi’nin deneyi bize şunu hatırlatır:

İletişim yalnızca “hızlı uyarılar” değil, aynı zamanda derin kimyasal dalgalar üzerinden de kurulur.


Tıpkı ebeveyn–çocuk ilişkisinde olduğu gibi:


  • Çocuk yalnızca söylenen sözleri değil,

  • Nasıl söylendiğini,

  • Bedenin taşıdığı ritmi,

  • Kalpten yükselen kimyasal huzuru ya da stresi de duyar.


Bizim içsel dengemiz, onun sinir sisteminde güven ya da kaygı olarak yankılanır.

Kelimelerden önce, sinir sistemlerimiz konuşur. Kalbimizin ritmi çocuğumuzun kalbine ulaşır.

Yorumlar


bottom of page